ÖİDB

Eğitimden ne bekleniyor?



Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 'Öğretmen Performans Sistemi'ni uygulamaya devam edeceklerini belirterek, 'Beni bana sor' anlayışını kabul etmeyeceklerini açıkladı. Yılmaz ayrıca, YÖK ile çalışma yaptıklarını ve eğitim fakültesi seçebilecek adayların puan barajında değişikliğe gidebileceklerini vurguladı.

Milli Eğitim Bakanı ismet Yılmaz, 'Öğretmen Performans Sistemi'ni uygulamaya devam edeceklerini belirterek, "Tablet kullanamayan, akıllı tahtadan haberi olmayan, teknolojiyi iyi kullanamayan öğretmenler, çağa ayak uyduramayan öğretmenlerden yeni bir nesil yetiştiremez" dedi.

Konuyla ilgili ABD'de, İngiltere'de ve AB ülkelerinde nasıl ilerleniyor ise Türkiye'de de bu şekilde çağa uygun adımlar atıldığını anlatan Yılmaz, "Öğretmen yeterlilikleriyle ilgili ilk kararı 2006'da aldık. Prof. Dr. Ziya Selçuk Başkanlığında alındı bu karar. Eğitimden ne bekleniyor sorusuna cevap arıyoruz. Bu yeterlilikler öğretmen politikalarının belirlenmesinde, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimde ne vereceğimizi de gösteriyor" ifadesini kullandı.

Terfiyi hak eden öğretmeni nasıl belirleyeceğiz?

TRT Haber'de canlı yayında açıklamalarda bulunan Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Çağın gerisinde kalan öğretmen rol model olamaz. Kişisel ve mesleki gelişime çok önem veriyoruz.

Okul aile toplum ilişkilerinden öğrencilerin durumlarına kadar çok geniş bir alanı tarayabilecek yetenekte olmalı öğretmenler.

İş başarım ve performanslarını değerlendirmek için 2006'da çıkan kriterleri güncelledik şimdi. Kariyer basamakları var. Uzman öğretmen, baş öğretmen gibi. Başarılı öğretmeni terfi ettirmemiz, yurt dışına göndermemiz lazım. Bunları nasıl yapacağız? İşte bu kılavuzla. Öğretmeni daha iyi yetiştirelim ki öğrencilerimiz daha iyi yetişsin.

Talime çıkmam, sefere gitmem, görevi yapmam, beni müdüre, veliye, arkadaşıma, öğrenciye sorma, beni bana sor yaklaşımı kabul edilemez çağ dışı bir yaklaşımdır.

Okulun dışı değil öğretmenin vizyonu başarıyı belirler

Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımanın olmazsa olmaz şartının eğitimde kaliteyi artırmak olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Bu da ancak öğretmenle mümkündür.

Tabletle betonla çok güzel okullarla olacak iş değil, öğretmen, öğretmen, öğretmen... AB'nin de bu konuda tutumu net. Bizimle aynı doğrultuda düşünüyor onlar da.

Akıllı tahta, internet, akıllı telefon, tablet kullanamayan öğretmen bunu öğrenciye nasıl anlatacak? Bilgi ve teknolojiyle çalışacak öğretmen olmazsa olmaz.

Dünyanın gittiği yönü görmemek, çağın dışında kalmaktır. Öğretmenler artık talep ediyor, 'bize bu eğitimleri verin' diye. şeklinde konuştu.

YÖK ile eğitim fakülteleri taban puanı için çalışma yapacağız

Bakan Yılmaz ayrıca, daha önce 700-800 bininci sıradaki öğrenciler eğitim fakültesine geldiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Aday bir sürü tercihte bulunup, 'hiç bir şey olmazsa öğretmen olurum' anlayışı ile son sıralara eğitim fakültesini yazıyordu.

Geçen yıl YÖK bir karar aldı ve eğitim fakültesine girmek için 'ilk 240 bin aday arasına girme' şartını koydu.

Bunu daha da ileriye götürmek için YÖK ile çalışacağız."

Konular