ÖİDB

Derse özel yayın organı kurdu



Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özarslan, öğrencilerinin, "Yazma Yol ve Usulleri: Hayali Kurgu Yazarlığı" dersinde yazdıkları şiir, öykü ve denemeleri, "Açık Pencere" dergisinde yayımlıyor.

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersin Özarslan, Gazetecilik bölümü 4'üncü sınıf öğrencilerinin "Yazma Yol ve Usulleri: Hayali Kurgu Yazarlığı" dersinde yazdıklarını "Açık Pencere" dergisinde yayımlatıyor.

Özarslan öncülüğünde kurulan derse özel dergi Açık Pencere, 4'üncü sınıf öğrencilerinin yanı sıra yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin şiir, öykü ve denemelerine de yer vererek, mesleğe adım atmadan önce yazma yeteneklerini geliştirmelerine imkan sunuyor.

Dekan Özarslan, gazetecilik bölümlerinden mezun olanların, hayatlarını yazarak idame ettireceklerini belirterek, öğrencilerin yazma kabiliyetini geliştirmeleri için ders programına seçmeli yazma dersleri koyduklarını söyledi.

Derste yazılanları değerlendirebilecekleri, öğrencilerin imzalarını görebilecekleri bir yayın organı hazırlama fikrinin ortaya çıktığını anlatan Özarslan, Açık Pencere dergisiyle bunu hayata geçirdiklerini dile getirdi. Özarslan, ilk sayısını Aralık 2017'de çıkardıkları dergide, "Yazma Yol ve Usulleri: Hayali Kurgu Yazarlığı" dersinde yazılan şiir, hikaye ve denemelerin yer aldığını belirtti.

Dekan Özarslan'ın hikaye ve şiirleri de dergide

Özarslan, "ders dergisi"ni 15 günde bir çıkarmaya gayret ettiklerini belirterek, "Ders dergisi sadece Gazi Üniversitesi'nde değil Türkiye'de bir ilk. Bir dersin yayın organı olarak sadece 'Açık Pencere' dergisi var. Açık pencere ismi olmasının sebebi, pencereyi açtığınızda dışarıdaki olan biteni seyredebilirsiniz. Dışarıdaki sesi de duyma imkanınız vardır. Öğrencilerin kendilerini anlatabilecekleri bir iletişim kanalı olsun diye pencereyi açık tuttuk." diye konuştu.

Kendisinin de öğrencilerine örnek olmak için dergiye şiir ve hikaye yazdığını belirten Özarslan, üniversitesin tüm fakültelerine ve diğer üniversitelere dergiyi gönderdiklerini söyledi.

"Dili bilmiyorlar, bildiklerini zannediyorlar"

Özarslan, iletişim fakültelerinde okuyan öğrencilerin, büyük ölçüde dil sorunlarının olduğunu ifade ederek, "Sağlıklı bir iletişim için sağlıklı bir dil gerekir. Şu anda sağlıklı bir Türkçeden bahsetmek en azından üniversitede söz konusu değil. Çünkü çocuklar gerekli olan dili bilmiyorlar. Bildiklerini zannediyorlar." dedi.

Öğrencilerin Türk diline yeterince vakıf olmamasının, lise müfredatından kaynaklandığını öne süren Özarslan, öğrencilerin Türkçe konusunda daha donanımlı olmaları için Gazetecilik bölümü müfredatına tiyatro, Türk edebiyatı, sözlü ve yazılı kültür derslerini, seçmeli olarak eklediklerini anlattı.

Özarslan, "Türkiye'de iletişimin esasının dil olduğunu unutan insanlar var. Dili kaldırırsanız, iletişim söz konusu olamaz. İletişimde bir söyleyen, bir dinleyen olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Konular